Pembeleşene Kadar Tugcelenmis Öğrencileri Çıldırtan ''Fettucini Alfredo Soslu Makarna''

Benim vicdan melek mi şeytan mı bilemedim ama tam yerinden vurmuştu. Annem'den!
Önceleri zaman zaman annemi alır yemeğe götürürdüm. Annem böyle şeylerden mutlu olan bir kadın. Hangimizin annesi ilgiden, sürprizden hoşlanmazki? Şimdilerde ise dışarda yemek yerine evde yapıyorum ne seviyorsa. Çünkü son zamanlarda ben de çokta rahatsız etmeyen bir huy gelişti: Dışarda yemek yerken huylanıyorum, ve elimden geldiğince kaçınıyorum dışarda yemekten. Yine seve seve yediğim yerler var ama aynı zamanda çatalı ağzıma götürürken garsonluk yaptığım zamanlardan kalan görüntüler çıkıp gözümün önüne gelmiyor değil. Bir de tabii yorucu geliyor restaurantlar. Orta düzey gelirli bir öğrenci olduğumu düşünürsek lezzeti ve hizmeti kusursuz çok az yer var bana hitap eden. Caanım esnaf lokantalarını ve tabiiki Köfteci Ramiz gerçeğini ayrı tutmadan geçemeyeceğim. Bilenler bilir; hem müdavimi hem müptelasıyımdır Köfteci Ramiz'in. Yani bir sonraki şubesini bizim eve açacak olsa hayır demem! Öyle. Lezzet, hijyen ve kusursuz hizmet konusunda beni mutlu ediyor kendileri.
Girmişsin restaurant'a; deliler gibi açsın, bir menü getirişi var garsonun, hafazanAllah taksit taksit! İki lokmada bir, ''Patatesi getirir misiniz?'', ''Kola istemiştim ama?'' gibi hatırlatıcı cümleleri sıralamak zorundasın. İnsan restaurant'a yalnızca lezzetli bir şeyler yemek için gitmiyor, aynı zamanda yorulmadan lezzetli bir konforun tadına varmak için de gidiyor. Hal böyle olunca benim huzurum kaçıyor. Keyif alamıyorum yediğim içtiğim hiçbir şeyden. Huzur bende kilit kelime!
Gelelim bugün tugceledigim Pazar Menü'me;
Tugcelenmis ''Fettucini Alfredo Soslu Makarna'' & Tereyağlı Pilav & Salata
Makarna'yı en az bir İtalyan kadar seviyoruz. Ve bizzat İtalya'da günde iki öğün makarna yiyen ablamın söylediğine göre; bizimkilerden bir farkı yokmuş yaptıklarının. O'ndan da aldığım gazla sevdiğim bu lezzeti sizin için tugcelemek istedim; afbuyurun.
Gelelim dışarda muhtemelen dört kişinin yüz lira verip yiyeceği menüyü yirmi liraya getirdiğim öğrenci arkadaşlarımı çıldırtacak yemeğin menüsüne!
''Dışarda yemek ay şöyle''ler yalandı! Mevzu sadece duygusaldı sevgili okur. Şaka şaka. Tüm meselenin duygusal olduğu, şaka. :)
Leziz yemek için gereken leziz malzeme listesi;
4 Adet tavuk göğ
12 orta boy dilimlenmiş mantar
1 kutu krema
Bir paket Barilla Yassı spaghetti
Fesleğen
Dört diş sarımsak
Dört adet soğan cücüğü (Aklıma eseni koyarım, sen koymasan da olur, normalde tariflerde yok.)
Kekik, tuz, karabiber
Üzeri için; rendelenmiş parmesan peyniri
Fazla teferruata girmeden en basit haliyle anlatmaya çalışacağım;
Barilla yassı spaghettileri bir yanda haşlarken, bir kenarda da yine tercihen yassı olan hoplatmalı zıplatmalı tavada çevirmek üzere doğradığımız julyen tavukları ve diklemesine tutup -çok ince değil- orta kalınlıkta doğradığımız mantarları bol yağda kavuruyoruz. Suyunu bırakmaması ve lezzetinin içinde kalması için kaşıkla çevirme yapmıyoruz. (Annemin söylediğine göre; kaşık kavurmayı sulandırır.) Aşçı misali arada hoplatıp zıplatıyoruz. Kıvama geldikten sonra, sarımsağı, soğan cücüklerini; fesleğeni, kekiği, karabiberi ve tuzu keyfimize göre boca ediyoruz. Çimtik çimtik! Amman ha, Tüm bunları yaparken haşlanan makarna'yı unutma!
Bir müddet sonra gün doğumu naifliğinde bir turuncuya ulaşan kavurmamıza bir paket kremamızı ekliyoruz ve üç dakika kadar daha pişiriyoruz.
Haşlanan makarnayı bir miktar soğuk suyla şokluyoruz ve suyu kalmayana dek süzüyoruz. Ardından hazırladığımız enfes sosu makarnayla buluşturuyoruz. Servis ederken de üzerine parmesan peyniri rendeliyoruz. Kaşar da olur, nihayetinde tugcelenmiş ve öğrenciye revize edilmiş bir fettucini alfredo makarnaydı bu. Hadi soğutma yemeğini. Yaparsan bi' gün beni de çağır, muhabetleriz.
Afiyet olsun! :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder